ÖZET

Yeni tip koronavirüs olan SARS-CoV-2 (COVID-19), Çin’de ortaya çıkan ve etiyolojisi tam ortaya konulamayan, şiddetli solunum yetmezliği ile seyreden bir pnömoni vakası ile tanımlanmıştır. COVID-19 salgını tüm dünyadaki sağlık sistemlerini önemli ölçüde etkilemiştir. COVID-19 salgını, Dünya Sağlı Örgütü tarafından pandemi olarak kabul edilmiştir. SARS-CoV-2 enfeksiyonunun tanı ve tedavisi multidisipliner yaklaşım gerektirir. Aşılama ve anti-viral tedaviler için birçok çalışma yürütülmektedir. COVID-19 hastalığında, başlıca semptomların yüksek ateş ve kuru öksürük olduğu bilinmektedir. Ayrıca koku ve tat alma bozukluğu gibi semptomlar da tanımlanmıştır. Üst solunum yolu ve ilgili boşlukların (kulak, paranazal sinüsler, oral kavite) SARS-CoV-2 virüsü için rezervuar olduğu bilinmektedir. Bu nedenle, kulak burun boğaz doktorları, hastane enfeksiyonu için en yüksek risk gruplarından birini temsil etmektedir. Pandeminin, tüm dünyadaki kulak burun boğaz hekimlerinin günlük çalışma programını değiştirdiği görülmektedir. Rinolojik ve otolojik ameliyatlar gibi elektif operasyonlar askıya alınmış olup, fizik muayene ve cerrahi sırasında bulaşı önlemek için yeni stratejiler geliştirilmiştir. Bununla birlikte, derin boyun enfeksiyonları, burun kanaması, trakeostomi ve baş ve boyun kanserleri gibi aciliyet gerektirebilecek hastalıkların tedavisi hala devam etmektedir. COVID-19 ile ilişkili akut solunum yetmezliği tablosunun uzun süreli entübasyon ve mekanik ventilasyon gerektirdiği bilinmektedir. Ancak, trakeostomi cerrahisinin bu hastaların sağ kalımları üzerindeki etkisi tam olarak bilinmemektedir. Bu çalışmada, kulak burun boğaz hastalıkları açısından COVID-19 ile ilgili literatürü gözden geçirmeyi amaçladık.