ÖZET
Amaç:
Tanı veya tedavi amaçlı invazif girişimlerin artmasına para lel olarak iyatrojenik pnömotorakslı olgularla sıklıkla karşılaşmakta yız. Bu çalışmada tanısal veya tedavi amaçlı girişimler sonucu pnö motoraks gelişen olgular incelenmiş ve tedavisi tartışılmıştır.
Yöntem:
1 Ocak 2003-31 Aralık 2004 döneminde kliniğimizde pnömotoraks tanısı ile tedavi edilen 196 olgunun 53’ünde iyatrojenik pnömotoraks saptandı. Olgular; yaş, cins, primer tanı, iyatrojenik travma nedeni, direnaj süresi ve tedavi sonuçları, ile analiz edildi.
Bulgular:
Olguların 26’sı kadın, 27’si erkek ve ortalama yaşları 44,16 bulundu (yaş aralığı:26 gün-82 yaş). Bu olgular, aynı dönemde tedavi edilen tüm pnömotorakslı olguların %27,04’ünü oluşturmaktadır. Uzayan hava kaçağı nedeniyle 6 olguda plörodezis uygulanmıştır. Altı olguda (% 11,32) primer patolojilerine bağlı olarak pnömotoraks dışı nedenlerle mortalite izlenmiştir. Diğer olguların 2-6 ay süren takiplerinde nüks saptanmamıştır
Sonuç:
İyatrojenik pnömotaraks gelişimi eğitim hastanelerinde karşılaşılabilecek bir komplikasyondur. İnvazif girişimlerde pnömotoraks riski temel olarak uygulamacı doktorun tecrübesine dayanır. Tecrübe arttıkça komplikasyon riski azalmaktadır. Pnömotoraks gelişme riski olan uygulamalarda eğitim süreci daha uzun tutulmalı ve araştırma görevlilerinin eğitimi deneyimli uzmanlar refakatinde yapılmalıdır