ÖZET
Elli altı yaşında, vücut kitle indeksi 44 kg/m2 olan sol adneksiyel alanda yaklaşık 6 cm solid kitleye sahip postmenopozal hastaya vertikal insizyon ile yapılan laparotomide intraoperatif patoloji sonucunun malign over tümörü olarak rapor edilmesi üzerine hastaya evrelendirici cerrahi uygulandı. Postoperatif 2. Günde, hastada dispne, soğuk terleme, taşikardi, taşipne gelişmiş ve barsak sesleri hipoaktif olarak saptandı. Takipte SO2 %88’di ve akciğer direk grafide sağ kostafrenik alan künttü. Arteriyel kan gazı sonucunda ph: 7.41, PCO2: 29.2 mmHg, SO2: % 86, HCO3: 18.2 mmol/L, ve baz açığı: -4.9 mmol/L idi. Spiral tomografi ile pulmoner emboli tanısı dışlandı. Hastanın mevcut bulgularına kusma ve abdominal distansiyon eklendi. Başlangıç intravezikal basıncın (İVB) manuel olarak 16 mmHg (22 cmH2O) saptanması üzerine hasta endolüminal dekompresyon metodları ve medikal yönetim ile takip edildi. Klinik bulgularda ve fizik muayenede gerileme olmaması üzerine 2 saat sonra ölçülen İVB 21 mmHg (28 cmH2O) idi. Hastaya abdominal kompartman sendromu tanısıyla dekompresif laparatomi uygulandı ve fasya açık bırakılıp sadece cilt onarımı ile operasyon tamamlandı. Hasta postoperatif 8. ayda hastalıksız olarak yaşamına devam etmekteydi. AKS açısından yüksek riske sahip yoğun bakım hastalarında aralıklı indirekt İVB ölçümü ile intraabdominal basınç monitorizasyonu AKS farkındalığını arttırma ve erken tanı açısından büyük öneme sahiptir. AKS’de erken dekompresif cerrahi hayat kurtarıcı basamaktır.