ÖZET
Amaç:
Koroner arter hastalığının yüksek serum homosistein; düşük vitamin B12 ve folik asit konsantrasyonu ile ilişkili olduğu hipotezini test etmek
Gereç ve yöntemler:
Toplum tabanlı bu vaka kontrol çalışmasında 304 koroner kalp hastası (“vaka”) ve 301 EKG bulgusunda patoloji saptanmamışerişkin (“kontrol”) kişi çalışma grubu olarak seçilmiştir.
Bulgular:
Vaka grubundaki kişilerin ortalama serum homosistein düzeyi (6.52±6.38, ortanca= 1.90), kontrol grubundakilerin serum ortalama homosistein değerinden (6.19±5.99, ortanca= 1.80) istatistiksel olarak anlamlıdüzeyde farklı değildir (p= 0.556). Vaka grubundaki kişilerin ortalama se-rum folik asit düzeyi (6.76±3.10, ortanca= 6.10), kontrol grubundakilerin folik asit değerinden (6.32±2.54, ortanca= 6.20) yüksektir, ancak, bu ilişki istatistiksel olarak anlamlı değildir (p= 0.089). Diğer taraftan vaka grubun-daki kişilerin ortalama serum vitamin B12 düzeyi (282.87±125.96, ortanca= 230.50), kontrol grubundakilerin vitamin B12 değerinden (252.81±105.59, ortanca= 105.59) istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur (p=0.005). İleri analizlerde, yaş için kontrol edilerek, serum homosistein, vitamin B12 ve folik asit düzeyleri ile koroner kalp hastalığı arasındaki ilişki eş zamanlı değerlendirildiğinde, serum vitamin B12 düzeyinin koroner arter hastalığı açısından önemli bir belirleyici olduğu saptanmıştır.
Sonuç:
Bu sonuçlar koroner arter hastalığı ile yüksek serum homosistein düzeyleri arasındaki ilişkiyi desteklememektedir. Ancak, koroner arter hastalığı ile serum vitamin B12 düzeyleri arasında pozitif bir ilişki olasıdır. Çalışmada tüm olası karıştırıcı değişkenler kontrol edilemediği için bu iliş-kinin ileri çalışmalarla tekrar incelenmesi uygun olacaktır