ÖZET
Amaç:
Mikrodiskektomi ile minimal invaziv yaklaşımı karşılaştıran klinik araştırmaların bulguları belirsiz veya tutarsızdır. Bu nedenle lomber disk hernisi için iki girişimi klinik, radyolojik ve fonksiyonel sonuçlar açısından karşılaştırdık.
Yöntemler:
Tek düzeyde tübüler retraktörler kullanılarak mikrodiskektomi ve minimal invaziv diskektomi (MİD) uygulanan 78 hasta prospektif olarak takip edildi. Radiküler ağrının şiddetini değerlendirmek için görsel analog skala (VAS) kullanıldı. Klinik değerlendirme düz bacak kaldırma testini ve motor ve duyu fonksiyonlarının değerlendirilmesini içeriyordu. Fonksiyonel sonuçları değerlendirmek için Oswestry Engellilik İndeksini kullandık. İnstabilite, dinamik lateral radyografilerde açısal rotasyon ve sagittal translasyonun ölçülmesiyle değerlendirildi. Yaklaşımlar kesi uzunluğu, cerrahi süre, kan kaybı, hastanede kalış süresi ve komplikasyonlar açısından karşılaştırıldı.
Bulgular:
En sık bel fıtığı L4-L5 idi. Bir ay içinde mikrodiskektomiye göre tübüler retraktörlerin kullanıldığı MID ile VAS anlamlı düzeyde (p=0,0001) düzeldi. Gerekli insizyon uzunluğu anlamlı derecede (p=0,05) daha kısaydı ve intraoperatif kan kaybı MİD için mikrodiskektomiye göre daha azdı. Son takibin sonunda her iki grupta da omurga instabilitesi görülmedi. Klinik sonuçlarda anlamlı bir fark olmamasına rağmen, 1 yıllık takipte her iki grupta da fonksiyonel sonuçlar iyileşti ve postoperatif komplikasyon görülme sıklığı gruplar arasında benzerdi.
Sonuç:
Mikrodiskektomi ve MİD, MİD’de daha yüksek intraoperatif komplikasyon eğilimi gösteren, karşılaştırılabilir sonuçlara sahip karşılaştırılabilir prosedürlerdir.