ÖZET
Amaç:
Çalışmamız, tek bir merkezde, non-hemolitik kolelitiyazisi olan çocuklardaki yaklaşımlarınızı değerlendirmek amacıyla yapılmıştır.
Gereç ve Yöntemler:
Çocuk cerrahisi departmanında 2011-2016 yılları arasında izlenmiş olan non-hemolitik kolelitiyazisli çocuklar çalışmaya dahil edildi. Yaş, cinsiyet, risk faktörleri, ek patolojiler, başvuru semptomları, verilen tedavi ve sonuçlar retrospektif olarak değerlendirildi.
Bulgular:
Toplam 44 hasta incelendi. Ortalama yaş 9.31 yıl bulundu. Ondokuz erkek, 25 kız hasta vardı. Tüm hastalar karın ağrısı ile başvurdular ve tanı ultrasonografi (US) ile koyuldu. US ile spesifik kolesistit bulguları görülmedi.Risk faktörleri/ek hastalıklar geçirilmiş cerrahi (6), antibiyotik kullanmış olma (n=5), serebral palsi (n=l), Down sendromu (n=2), kalp hastalığı (n=2), Henoch-Schöenlein purpurası (n=l), pankreatit (n=l), obesite (n=2) ve ailede safra taşı öyküsü olması (n=3) olarak saptandı. Risk faktörlerinin %78'ieski hastane yatışı ve intravenöz antibiyotik kullanımı ile ilişkiliydi. Küçük yaştaki hastalarda ve risk faktörü olanlarda 10 mg/kg ursodeoksikolik asit (UDKA) günde 2 kez olarak başlandı. UDKA tedavisi ilacı kullanan hastaların %37.5'inde etkili oldu. On hastaya kolesistektomi yapıldı. Hepsi 10 yaşından büyüktü. Tüm kolesistektomi materyallerinde kronik kolesistit vardı.Kolesistektomi sonrası 3 hastada karın ağrısı devam etti, bir hastada aralıklı ishal atakları oldu.
Sonuç:
Başka nedenlerle hastane yatışı ve IV antibiyotik kullanımı gereken hastalarda safra taşıtaramaları, UDKA'nın erken kullanımını ve dolayısıyla taşların erimesini sağlayabilir. Sebat eden taş varlığında, kolesistektominin aileler ve cerrahlar tarafından rahat kabul edildiği yaş, komplikasyon yokluğunda 10 yaş ve üzeri gibi görünmektedir.