ÖZET
Aralık 2019'da Çin'in Hubei Eyaleti Wuhan şehrinde başlayan koronavirüs hastalığı kısa sürede 100'den fazla ülkeye yayılmıştır. Mart 2020'de COVID-19 WHO tarafından küresel pandemi olarak ilan edilmiştir. Yüksek vaka sayıları ve ölümler yaşanmakta olan salgın, küresel ölçekte bugünü ve geleceği her alanda etkilemesi nedeniyle, dünyanın en önemli gündem maddesi olmaya devam etmektedir. Salgında halkı bilgilendirmek, farkındalık yaratmak, önlem almak ve böylece salgını kontrol ederek ulusal sağlık sisteminin çökmesini engellemek amacıyla iletişim çalışmaları aralıksız olarak sürdürülmüş; kamu ve sağlık otoritelerinin bu bilgileri kamuoyu ile paylaşımında, medya önemli bir rol oynamıştır. Ancak, yeni iletişim teknolojileri ve sosyal medya kaynaklı infodemi bu süreçte sağlıklı bilgi akışında zorluklar yaşanmasına yol açmıştır. Türkiye'de sağlık okuryazarlığı düzeyinin yeterli olmadığı göz önüne alındığında, hızlı değişen ve belirsizliğin hakim olduğu bu pandemi süreci, bazı bilgilerin gözden kaçmasına ve bilgi boşluklarının oluşmasına neden olmuştur. Dijital medya başta olmak üzere, eleştirel medya okuryazarlığı ve sağlık okuryazarlığı konularının önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada COVID-19 pandemisinde risk iletişimi ve medyanın toplum üzerindeki rolü değerlendirilmiştir. Aynı zamanda pandemi gibi risk dönemlerinde medyanın dikkat etmesi gereken konular gözden geçirilmiştir.