ÖZET
Sonuç:
Meme rekonstrüksiyonunda donör saha tercihi ve doku yeterliliğinin incelenmesi, hastanın geçmiş ve tıbbi özellikleri de göz önüne alınarak sıklıkla cerrahın subjektif değerlendirilmesi ile gerçekleşmektedir. Bu çalışma ile karın bölgesinin verici saha olarak uygun olmadığı genç, zayıf, doğum yapmamış, meme boyutu küçük-orta hacimli olan hastalarda uyluk iç yüzünün hem doku hacmi, hem de skar açısından iyi bir seçenek olabileceği ortaya konmuştur.
Bulgular:
Katılımcıların yaş ortalaması 24.7 yıl, ortalama VKİ 20.63 idi. Yapılan istatistiksel değerlendirme doğrultusunda VKİ’nin artışıyla meme hacminin artışı arasında anlamlı bir ilişki tespit edildi (p<0.05). Ayrıca meme hacminin artması ile ortalama uyluk pinch değerlerindeki artışın da pozitif yönde korele olduğu tespit edildi. Karın pinch kalınlığının ise meme hacmi ile korelasyon göstermediği izlendi.
Gereç ve Yöntem:
Çalışmaya zayıf yapılı, kadın gönüllü hastalar dahil edilerek toplam 116 hasta incelendi. Katılımcıların yaşı, boyu, kilosu, doğum hikayesi ve sütyen ölçüleri sorgulandı ve vücut kitle indeksleri (VKİ) hesaplandı. Doku yeterliliğinin objektif bir parametre ile değerlendirilmesinde cilt kaliperi kullanılarak cilt altı yağ dokusu kalınlığını ortaya koyan pinch kalınlıkları karın ve iç uyluk bölgelerinde ölçüldü. Katılımcılar sütyen cup ölçüsüne göre üç gruba ayrıldı ve meme boyutu, VKİ ve iç uyluk pinch değerleri arasındaki ilişki istatistiksel olarak incelendi.
Amaç:
Meme kanserinin görülme sıklığı her geçen gün artmaktadır ve tanı alma yaşı düştükçe, otojen rekonstrüksiyonun altın standardı kabul edilen karın dokusu temelli fleplerin uygun olmadığı hasta sayısı da artmaktadır. Farklı bir donör saha arayışına girildiğinde, uyluk iç yüzünden alınacak transvers miyokutanöz grasilis (TMG) kas-deri flebinin yeterli doku sağlayabileceği düşünülmüştür. Karın dokusu donör saha olarak elverişli olmayan, zayıf yapılı, doğum yapmamış bireylerde, uyluk iç yüzündeki doku yeterliliğinin objektif olarak ortaya konması hedeflenmiştir.